Buna şüphe yok. Ama fark ettik ki anti-kahramanlar galiba bize daha çekici geliyor. LEGO DC Super Villains oynarken bunun farkına varmıştık. Bu yüzden de Suicide Squad’ı uzun bir zamandır heyecanla bekliyorduk. Şüphesiz bu yılın en çarpıcı oyunlardan biri olarak karşımıza çıkmasından da oldukça memnunuz. Arkham oyunlarının arkasındaki Rocksteady’nin geliştirici koltuğunda oturduğunu da ekleyelim. 2022 yılından beri bekliyoruz. Aslında geçen yılın Mayıs ayında çıkması gerekirken ikinci bir erteleme ile ancak kavuşabildik.
İncelemeye geçeceğiz ama bu arada bir parantez açıp bizi rahatsız eden bir konuya da değinmek istiyoruz. Kendisini bir GaaS olarak lanse eden oyunlardan nefret edilmesini ve linç edilmek istenmesini gerçekten anlamıyoruz. Suicide Squad da bundan nasibini alıyor. İnsanların artık tahammülsüz olmasından mı kaynaklanıyor bilmiyoruz ama mükemmel olmasa da hiçbir şekilde kötü olmayan bir oyun hakkında çok fazla orantısız eleştiri okuduk. Kusurları var, bu inkâr edilemez ancak aynı zamanda oldukça güçlü yönleri de var. Özellikle de oynanışı ve hikâyesi.
Tanıdık bir çevre
Oyun Rockteady’nin Arkhamverse’inde geçiyor. Suicide Squad’ın hikâyesi oldukça iyi, bizi X-Force ya da Suicide Squad ile imkânsız bir göreve götürüyor. Güçlü bir boyutlar arası varlık olan Brainac’ın egemenliği altına giren Adalet Birliği’ni öldürmek! Bu bir açık dünya Metropolis’inde gerçekten imkânsız zorluklar sunacak bir intihar görevi. Ancak hikâye bunun çok daha ötesine geçiyor ve dört intihar birliği üyemiz, Harley Quinn, Deathshoot, King Shark ve Captain Boomerang aracılığıyla istilanın gizemlerini çözüp, kahramanlarımızla yüzleşmeli ve kafamızdaki nano bomba yüzünden bize bir nevi tasma takan Waller’ın yalanlarının üstesinden gelmeliyiz.
Teknik ve görsel açıdan çok iyi
Rocksteady teknik açıdan da bir kez daha kendini aşmış. En azından ana dörtlü ve ikincil karakterlerin muhteşem bir tasarıma sahip olduğu karakter tasarımı ve ifadeleri açısından. Harley Quinn, Deathshoot, Captain Boomerang, Batman, Waller ve diğerlerinin yüzleri muhteşem bir tasarım seviyesine sahip ve bizi etkileyici portreler, jestler ve mimiklerle baş başa bırakıyor. Buna ek olarak, Metropolis hem dış mekânların hem de ziyaret ettiğimiz çeşitli iç mekânların iyi bir tasarımıyla mükemmel bir şekilde yeniden yaratılmış. Brainac’ın adamlarıyla boğuştuğumuz açık bir dünya da harika bir tasarıma sahip. Bu noktada belki düşman çeşitliliği biraz daha fazla olabilirdi.
Görsellerin ötesinde, Suicide Squad: Kill the Justice League’in çok parlak bir teknik yönü var. Oyunu en iyi performans ve görsel kalitesi için Xbox Series konsolumuzda oynamak isterdik ama PC inceleme koduna sahip olduğumuz için nispeten eski olan Ryzen 7 4800/RTX2060 oyuncu botebook’umda denediğimi belirteyim. DLSS kalite modunda oyunu oldukça akıcı bir şekilde oynayabildik. Ses konusunda ise Suicide Squad, 3D kulaklığınız ya da surround sesiniz olup olmamasından bağımsız bir şekilde çok iyi tasarlanmış. Sağımızda biri konuşursa onu kulaklıktan duyuyoruz ve dönüp ona odaklanırsak daha net ve doğrudan bir ses alıyoruz. Corsair HS75XB kulaklığımız sadece Xbox özel olduğu için bu oldukça işimize yaradı. Yani siz de bu tür bir kulaklık ya da lisansa sahip değilseniz, yine de tüm muhteşem seslerin tadını çıkarabilirsiniz anlamına geliyor.
Harley Quinn’i seçmeyen de yani, ne bileyim 😛
Oynanış çok eğlenceli ve bağımlılık yapıcı, çılgın ve çok seçenekli, çünkü takımın her üyesinin farklı yetenekleri var. İki ateşli silah, bir yakın dövüş silahı ve hareketlilik seçenekleri ile aynı gibi görünseler de her birinin kendi tarzı ve yaklaşımı olduğu için bambaşka hissettiriyor. Örneğin, oradan oraya kanca atarak salınmak eğlenceli geldiği için biz daha çok Harley Quinn ile oynamayı tercih ettik. Buna ek olarak, üyelerin her biri, farklı yükseltmelerin ve yeteneklerin kilidini açtığımız ve her biriyle kendi oyunumuzu yapılandırmamıza izin veren üç beceri ağacına sahip. Temel olarak, her biri için üç stilimiz var, ancak kendi stilimizi oluşturmak ve uygun gördüğümüz gibi ortaya karışık hepsinden beceri ve değiştiriciler donatabiliyoruz.
Hareket yetenekleri her durumda mükemmel bir şekilde iş yarıyor ve metropolde etkili bir şekilde dolaşmamıza olanak tanıyor. Deathshoot’un bir jetpack’i, Kaptan Bumerang’ın bumerangına bağlı bir hız eldiveni ve Harley Quinn’in Batman’in yakalama kancalarından biri ve drone’u var. King Shark’ın ise kendine ait bir meta-insan yeteneği vardır ve uzun mesafelere zıplayabiliyor. Bizim tercih ettiğimiz Harley Quinn’in kanca ve drone sistemi iyi çalışıyor. Sadece biraz sınırlı hissettiriyor. Batman: Arkham oynayanların hatırlayacağı bir sistem, LB ile çıkıntılara ve katlara tırmanabiliyoruz, ancak nispeten biraz daha zayıf bir özellik olsa da drone ile sallanma seçeneğimiz de bulunuyor.
Eğlenceli ve bağımlılık yapan oyun mekanikleri
Silah kullanımına gelince, vuruş hissiyatı vs. her şey mükemmel. Hem silah seçenekleri çok çeşitli hem de kontrollerin verdiği his çok iyi. Her merminin ve pozisyonun önemli olduğu bir oyun için gerekli malzemelere sahibiz, bu nedenle silah kullanımı ve hareketliliğin karışımı çok önemli. Elbette Rocksteady kendinden beklendiği gibi bunu kolay ve eğlenceli hale getiriyor. Ayrıca her karakterin savaşta hangi rolü üstlendiği de çok açık. Deathsoot düşmanları çevreleyip kuşatması gereken kişiyken, King Shark tam anlamı ile ekibin kaba kuvveti.
Öte yandan, yakın dövüş silahlarında ve el bombalarında turbo dondurma gibi bazı değiştiricilerimiz var, bu da düşmanları etkilememizi ve onları daha savunmasız hale getirmemizi sağlıyor. Elbette ganimet sistemi ve görevler hakkında konuşmadan da geçmek olmaz. Özellikle görevlerde destek karakterlerinin yan görevlerinin biraz tekrara düştüğünü ve çok az çeşitlilik sunduklarını söylemem gerekiyor. Bu benzer şekilde, seçeneklerin değiştiği benzer hedefler bulduğumuz oyunun son görevlerinde de oluyor. Özünde, her zaman bir yere gitmemiz, belirli sayıda hedefi ortadan kaldırmamız veya büyük, mor şeyleri yok etmemiz gerekiyor.
Ganimet ve teçhizat konusunda üzmüyor!
Loot konusunda başlangıçtan itibaren iyi silahlar elde etmek gerçekten çok kolay. İlk başlarda ya da ilk görevlerde efsanevi ekipmanlara sahip olmak hiç şaşırtıcı olmuyor. Ancak, sanırım ya hızlı bir şekilde seviye atladığımız ya da bir sonraki görevde daha iyilerini aldığımız için ne yazık ki bunlar çok hızlı bir şekilde eskimiş oluyor. Dolayısıyla, ganimet biriktirmenin pek bir anlamı olmuyor.
Özellikle de oyun sonunda DC karakterlerinden özel yeteneklere ve gelişmiş istatistiklere sahip silahlar elde edebileceğimiz için hiç uğraşmaya değmez. Bunlar görevlerden ödül olarak elde ediliyor. Böylece, her görevin sonunda elde ettiklerimiz ganimet ihtiyacımızı karşılamaya neredeyse yetiyor. Loot severleri üzecek bir durum ama düşmanlardan düşen ve alışkanlıktan dolayı topladığımız, ancak neredeyse hiç fark etmediğiniz teçhizat peşinde koşmakla uğraşmayın deriz.
Gaas’ı göz ardı etsek dahi oyun süresi yeterli
Suicide Squad: Kill the Justice League bir GaaS yani Game as a Service. Sezonluk sistemi ile gelecekte bize onlarca saatlik yeni içerikler sunmayı vaat eden bir oyun. Yeni hikaye görevleri ve bölümlerin yanı sıra oynanabilir karakterlerin de ekleneceği sezonlar. Bunlardan ilki, Batman’ın baş düşmanı Joker olacak ve Mart ayında yeni bir konum ve yeni hikâye görevleriyle birlikte çıkış yapacak. Bununla birlikte oyunun bize siz sıkılana kadar sınırsız sürelerde eğlence sunduğunu söyleyebilirim. Ancak ilgilendiğiniz şey bizim gibi oyunun hikâyesiyse, ideal sayılabilecek ortalama on beş saat içinde bitiş jeneriğini görebilirsiniz.
Her zaman olduğu gibi, bu bizim becerimize, seçtiğimiz zorluğa ve ulaşmak istediğimiz tamamlanma seviyesine bağlı. Çünkü Arkhamverse’de geçen iyi bir Rocksteady oyunu olarak Enigma, Metropolis’in her yerinde bulunan zorlukları ve kupalarıyla geri dönüyor. Bunlar, toplanması gereken klasik kupadan holografik hız ve hareketlilik mücadelelerine kadar uzanıyor. Sonuç olarak, Game-as-a-Service yönüyle hiçbir ilgisi olmayan 18 saatlik bir hikaye ve içerikten bahsedebiliriz.
Bu arada hikaye hakkında merak ettiğinizi tahmin ettiğimiz bir şeyi de ekleyelim: tamamen kendi başınıza oynayabiliyorsunuz. Hikâyenin tadını kendi hızınızda, baskı olmadan, bir karakterden diğerine geçerek çıkarabilmeniz mümkün. Çünkü, tek başınıza oynasanız bile, istediğiniz zaman dört takım üyesi arasında seçim geçiş yapabiliyorsunuz. Geri kalanı sizi bir bot olarak takip ediyor. Ancak ne yazık ki çevrimiçi oynamasanız da sürekli internete bağlı olmanız gerekiyor.
Sonuç
Suicide Squad: Kill the Justice League emin olun internette diğer bazı negatif incelemelerde okumuş olabileceklerinizden çok daha iyi bir oyun. GaaS olması sizi rahatsız etmiyorsa onlara kulak asmayın. Batman: Arkham Knight’ın bitiminden sonra Batman’in bu bölümlerde nasıl devam ettiğini açıklamaya odaklanan, Arkhamverse’e süreklilik kazandıran bir hikayeye sahip. Sadece bir veya diğer kahramanı seçerek değil, aynı zamanda üç yetenek ağacı ile her birinin içinde kendi oyun tarzımızı seçebileceğimiz çok tatmin edici bir oyun. Elbette mükemmel değil ve kusurları var. Her şeyden önce bize göre, her görevde azaltılmış bir ganimet ve tekrara düşen yan görevler var. Ama yine de Suicide Squad: Kill the Justice League harika bir anlatıma, etkileyici görsellere ve harika bir oynanışa sahip bir oyun ve bu da onu çok keyifli hale getiriyor.
70
Yayıncı Warner Bros Studios
Geliştirici Rocksteady
Platform Xbox Series S/X, PC, PS5
Tür TPS, aksiyon, macera
Web www.suicidesquadgame.com
Kaynak: Chip – https://www.chip.com.tr/haber/suicide-squad-kill-the-justice-league-inceleme-bu-sefer-ki-gorev-gercekten-intihardan-farksiz_161840.html