Bugüne kadar pek çok defa Mars’ta yaşam izleri bulunduğuna dair haberlerle karşılaştık, ancak kısa süre önce NASA tarafından yapılan açıklama bunlar arasında en ciddi olanı. NASA, X üzerinden paylaştığı haberde, Perseverance Mars Uzay Aracı’nın Dünya’dan 140 milyon mil uzaklıktaki Kızıl Gezegen’de milyarlarca yıl öncesine ait mikrobiyal yaşamın izlerini bulduğunu duyurdu.
NASA’nın resmi X hesabından paylaştığı haber şu şekilde: “Mars gezginimiz, Kızıl Gezegende bir zamanlar antik mikrobiyal yaşamın var olabileceğine dair en iyi işaretlerden biri olabilecek ilginç bir kaya buldu. Ancak kesin olarak bilmek için daha fazla araştırma yapmamız gerekecek.”
Our @NASAPersevere Mars rover has found an interesting rock that could be one of the best signs yet that ancient microbial life may have once existed on the Red Planet. However, we'll need to do more research to know for sure: https://t.co/tWpQD6Rcg6 pic.twitter.com/wOfA62VYQo
— NASA (@NASA) July 25, 2024
NASA’nın Perseverance uzay aracı, Mars 2020 görevinin bir parçası olarak Mars’taki Jezero kraterini keşfetmek amacıyla Mars’a gönderilmişti. Görevini de gerçekten iyi şekilde yerine getiriyor gibi görünüyor, zira Perseverance, olası yaşamın izlerine Jezero kraterine bir zamanlarda su taşıyan kadim bir nehir vadi olan Neretva Vallis’in kuzey kenarında rastlamış.
Burada keşfedilen üzeri damar ve beneklerle kaplı 1 metre 60 cm boyutlarında bir ok ucunu andıran kaya parçasını inceleyen Perseverance, kayanın organik materyal işaretlerini, Dünya’da fosilleşmiş mikroplarla ilişkilendirerek, suyun bir zamanlar bu kayanın üzerinden geçtiğine ve yaşamın izlerini taşıdığına dair kanıtlar sunuyor.
Perseverance projesi ekibinden Ken Farley yaptığı açıklamada bulunan kaya parçası için, “Perseverance tarafından şimdiye kadar incelenen en şaşırtıcı, karmaşık ve potansiyel olarak önemli kaya. Bir yandan, mikrobiyal yaşamın enerji kaynağı olarak kullanabileceği kimyasal reaksiyonları gösteren kendine özgü renkli benekler ve yaşam için gerekli olan suyun bir zamanlar kayadan geçtiğine dair net kanıtlarla birlikte, organik materyalin ilk ikna edici tespitine sahibiz. Diğer yandan, kayanın tam olarak nasıl oluştuğunu ve çevredeki kayaların Cheyava Falls’u ne ölçüde ısıtıp bu özelliklere katkıda bulunduğunu belirleyemedik” dedi.
Yapılan incelemelerde, kaya parçası üzerinde tespit edilen damarlarda kalsiyum fosfata rastlanırken, bu damarlar arasında Mars’a paslı rengi veren demir oksit bileşenlerinden biri olan hematit olduğu düşünülen kırmızımsı bantlar yer aldığı görülmüş. Kaya üzerindeki her bir benek, demir ve fosfat içeren siyah bir halka ile çevrili olması da, burada gerçek bir fosilleşmiş mikrop izlerinin olduğu düşüncesini akıllara getiriyor.
BU BÜYÜK BİR SÜRPRİZ
Queensland Üniversitesi’nden Astrobiyolog David Flannery de yapılan keşif karşısında büyük bir sürpriz yaşadıklarını söylüyor: “Bu noktalar büyük bir sürpriz. Dünyada kayalardaki bu tür özellikler genellikle yeraltında yaşayan mikropların fosilleşmiş kalıntılarıyla ilişkilendirilir.”
Bu izlerin ne olduğunu şimdilik net olarak bilmiyoruz. Ancak görünen o ki, NASA gerçekten büyük bir keşifte bulunmuş olabilir. Buna ilişkin konuşan Edinburgh Üniversitesi Astrobiyolog Prof. Charles Cockell, “Bu özellikler yaşamın kesin kanıtını sağlamasa da Mars’ın yaşam için gerekli tüm bileşenleri, organik karbon da dahil olmak üzere, içeren çok dinamik bir gezegen olduğunu doğruluyor,” diyor ve ekliyor: “Örnekleri geri getirmemiz veya bence daha da iyisi, insanların gönderilmesi gerekiyor ki yaşam izlerini görüp görmediğimizi anlayalım.”
Kaynak: Chip – https://www.chip.com.tr/haber/nasa-marsta-yasam-belirtisi-buldugunu-duyurdu-kizil-gezegende-gercekten-hayat-var-mi_164866.html