Activision’ın en popüler IP’lerinden olan Call of Duty, her daim oyun severlerin heyecanla beklediği serilerin başında yer alıyor. Biz de, neredeyse her sene yayınlanan yeni oyunları kaçırmadan oynayan bu kitle içindeyiz. İncelemeleri de yine atlamadan sizlere ulaştırmaya çalışıyoruz. Activision bu tempoyu tutturmak için elindeki stüdyoları dönüşümlü kullanıyor ve dolayısıyla geçtiğimiz seneler boyunca bir Modern Warware bir Black Ops oynayıp durduk. Her ne kadar arka arkaya iki MW oyunu ile bu seri bozulmuş olsa da sonunda sıra Black Ops’a geldi.
Geliştirici koltuğunda genelde MW’ler için Infinity Ward, BO’lar için ise Treyarch oluyor. Açıkça belirtmemiz gerekirse bu noktada favorimiz ikonik COD oyunlarının da geliştiricisi olan Treyarch. Pek kötü oyunlarına denk gelmedik. Dolayısıyla önceki 2 oyundan yola çıkarak bu yeni Black Ops oyununa ön yargılı yaklaşmamanızı tavsiye ederiz. En sonda söylememiz gerekeni yine en başta söyleyelim. Oyun her alanda çok iyi olmuş. Her zaman eleştirdiğimiz senaryo bölümleri için bile bu sefer negatif bir şey söylemek zor. Diğer detaylara ise gelin birlikte bakalım.
Black Ops 6’yı, seri için mükemmel bir geri dönüş olarak tanımlayabiliriz. Geçen yıllarda tam fiyatlı bir sürüm olarak yayınlanan ancak sadece bir genişleme paketi gibi hissettiren Modern Warfare 2 ve 3’ün ardışık dozundan sonra, bir Treyarch dokunuşu ile yeni oyun ilk günden Xbox Game Pass’e eklenmesine rağmen satış rekorlarını altüst etti. Black Ops 6 herkesin beklediği o COD oyunu olmuş. 2020’de yayınlanan ve serinin en iyi senaryolarından birini sunan Black Ops Cold War ile başlayan yenilenmenin bir adım daha ileri gittiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tüm zamanların en iyi COD hikayelerinden biri
Black Ops 6, Cold War’u daha samimi, bireysel ve daha yavaş tempolu bir senaryo ile takip ediyor. Elbette hala kötü adamlarla dolu odalarda sizi sıkıştıran bazı zorlu çatışmalar sunuyor. Ancak ön cepheyi komuta etmekten daha çok perde arkasına sızıyoruz. Selefi gibi Black Ops 6’nın senaryosu da Raven Software tarafından yönetiliyor ve askeri aksiyon oyunundan çok bir casusluk gerilimine benziyor. Perde bir helikopter kazasıyla açılıyor. Tabi bu sefer helikopteri düşüren sizsiniz. Tam Black Ops’a uyacak bir hareket! Bu oyun bir Modern Warfare değil. Aslında hiç modern de değil. Soğuk Savaş’ın ardından, Black Ops 6, 1991’de hasar almış ama yıkılmamış Frank Woods’un hikayesiyle açılıyor. Woods’un ajan ekibi Pantheon olarak bilinen tehlikeli yeni bir grupla savaşmak için tüm yeteneklerini kullanırken, ölümcül biyolojik silah tehditleri ile Soğuk Savaş’ın ardından hala görevde olan eski kahramanları yan yana getiriyor. Gizli bir casus olarak oynamaya teşvik ederek Cold War’un tarzını takip ediyor, ancak bu sefer tüm zamanların en iyi Call of Duty hikayesi için biraz daha fazla esneklik de sunuyor.
Senaryonun büyük kısmının temposu çok iyi ve bir açık dünya kadar olmasa da yeteri kadar esneklik ile gizlilik ve aksiyonun güzel bir karışımı sunuluyor. Yakalanmanızın görevin sonu anlamına geldiği bazı üst düzey gizlilik görevlerinin dışında başlangıçtan itibaren etrafa kurşun yağdırmak ya da bir oda dolusu düşmanın yanından gizlice geçmek tamamen size kalmış. Bir görevi nasıl tamamlayacağınız konusunda size çok sayıda seçenek sunan harika bir görev yelpazesi bulunuyor. Oyun sizi dönüp aynı görevi farklı bir şekilde bitirmeye teşvik ediyor.
Görev çeşitliliği farklı oyunlar oynuyormuşsunuz gibi hissettiriyor
Hikâye hakkında çok fazla detay verip heyecanı kaçırmak istemiyoruz ama örnek vermek gerekirse henüz başlarda ABD başkan adayı Bill Clinton için düzenlenen bir etkinliğe katıldığınız bir görev var ve güvenli bir alana giriş yapabilmek için bir senatörün retina taramasını yapmanız gerekiyor. Barda takılan mutsuz eşinden bilgi almak için size birkaç yol sunuluyor. Bir nevi Hitman oyunu gibi, hangisini seçeceğiniz size kalmış. Görevin büyük bölümünde görünürde silah bile yok. Ama ne de olsa bu bir Call of Duty oyunu ve çıkış yolunda size arzulanan o heyecanlı çatışmayı da sunuyor.
Konu COD olunca hikâyenin kısalığı ve geçiştirilmişliğinden ne kadar dert yandığımızı artık biliyorsunuzdur. Ancak bu sefer öyle değil. Gizlilik ve aksiyonun bu karışımı şu anda tam da bir CoD senaryosundan beklediğimiz şey. Bu gizlilik odaklı hikayeler aynı zamanda Körfez Savaşı gölgesinde Orta Doğu’daki daha geleneksel askeri görevlerle iyi bir şekilde harmanlanıyor ve güzel bir denge sağlıyor. Görevler içinde size mini bir açık dünya haritası sunan görev de, korku oyunlarını cebinden çıkartacak bir bölüm de var. Bunlar arasında, ekibin karargâh gibi kullandığı terk edilmiş eski bir KGB malikanesinde diğer üyeleri tanımak için size bolca zaman da sunuluyor.
Görevler sırasında etrafta bulacağınız paraları, karargahınıza yeni işlevler eklemek ya da yeteneklerin kilidini açmak için kullanabiliyorsunuz. Bu yüzden etrafı iyice araştırmanızı tavsiye ederiz. Biraz da soluklandığınız bu aralar 90’lar ve 2000’lerin başındaki casus filmlerini anımsatıyor ve sınırlı diyalog ağaçları hikayeyi etkilemese de karakterleri benimsemenize yardımcı oluyor. Etrafı kurcalamayı sevenler için, malikane içine ortaya çıkarabileceğiniz eski KGB eserleri de serpiştirilmiş.
Sık sık silah değiştirmeye hazır olun
Silahların vuruş hissiyatı iyi. Kullandığınız yardımcı ekipmanlar anında değiştirilebiliyor. Böylece tüm bir görev boyunca örneğin uzaktan kumandalı bombalı bir RC arabaya takılıp kalmıyorsunuz. Görevlerin özenle hazırlanmış yapısı da zaten sürekli farklı silahlar arasında geçiş yapmanızı gerektiriyor. Genellikle girişlerde elden geldiğince susturuculu tabanca ile ilerledikten sonra, düşmandan aldığınız silahlar ve cephaneleri tüketiyorsunuz. Bu, çeşitliliği sağlamak için doğal bir yol olmuş ve tek bir silaha takılıp kalan bazı oyuncuları ekipmanlarını daha sık değiştirmeye ikna edebilir.
Çok oyunculu modlar hiç olmadığı kadar hızlı
Normalde çok oyunculu çevrim içi modların insanı değilizdir. Sadece incelemek için oynarız. Ancak Black Ops 6’nın daha hızlı, daha çabuk ve her yönüyle Treyarch’a özgü bir çoklu oyuncu deneyimi sunan yapısına o kadar bağlandık ki daha kapalı beta bitmeden maksimum seviye olan 30’a ulaşmış ve Best play ödüllerini haneme eklemiştik. Oyun çıktıktan sonra eklenen haritalar ile bu serüvenimiz hala devam ediyor. Oyun ilk günden Game Pass’e eklendiği için oyuncu sayısı ve dolayısıyla oyuna başlama süresi noktasında da hiçbir sorun yok.
Oyun hem Xbox Series X hem de PS5’te 120Hz ekran yenileme hızıyla, akıcı bir çok oyunculu deneyim sunuyor. Bizim oynadığım Series S üzerinde de bu akıcılık konusunda en ufak bir sorun yaşamadımk. Mekaniklerde ise en büyük değişiklik yeni Omnimove sistemi. Köşelerden Max Payne gibi uçarak çıkmak ve ateş etmek hem rakibi şaşırtıp vurulmanızı zorlaştırıyor hem de gerçekten harika hissettiriyor. Belli alışkanlıkları değiştireceği kesin. Farklı bir deneyim sunuyor.
Çok oyunculu haritalar oldukça dengeli. İşleri ilginç kılmak için yeterince engel ve köşe var, pusuculara göz açtırmayacak şekilde çoğu alana yeterli açıdan erişilebilmesine imkân tanırken benzer şekilde etrafta sürekli koşturanlara da göz açtırmıyor. Ağırlıklı olarak birçok oyuncunun çok sevdiğine inandığımız, hızlı, eğlenceli ve tatmin edici bir savaş döngüsü sunan 3 koridorlu yapıdalar. Nadiren aksiyonun dışında kalıyorsunuz. Küçük haritalar soluksuz aksiyonu sevenler için ideal. Çoğu kullanıcı sevmese de bence büyük haritalar da daha çok strateji yapmanıza olanak tanıdığı için oldukça eğlenceliler.
Black Ops 6’da hangi modlar var?
Senaryo modunda olduğu gibi, çok oyunculu modda da silah vuruş hissiyatı tatmin edici ve akıcı. Modern Warfare’lere göre daha hızlı bir savaş döngüsüne uygunlar. Tabi ki bu hız ve artan eğlencenin karşılığı olarak silahlardaki gerçekçiliğin bir kısmını ve silahların verdiği hisler arasındaki bireysel farklılığı bir miktar kaybetmeyi de kabul etmek gerekiyor. En büyük değişikliklerden biri olarak BO6’da Ground War gibi 64 oyunculu büyük bir mod yok. Elbette değişen oyuncu zevklerinin bunda etkisi büyük. Black Ops 6, daha çok küçük hızlı savaşlara odaklanmayı tercih eden yapısı ile dikkat çekiyor.
Peki çok oyunculu modlarda neler var? Fanları için Zombie modu yine her zamanki yerini koruyor. Yeni Kill Order modu çok farklı olmasa da ilginç bir yenilik katıyor ve biz oldukça beğendik. Takım başına bir aktif HVT (yüksek değerli hedef) eklenmiş bir Team Death Match’den farkı yok aslında. Her iki takımda da herkes sırayla bu rolü üstleniyor ve konum da her daim haritada görüntüleniyor. HVT’yi öldürmek ek puan kazandırırken, HVT’nin ekstra canı var ve takım arkadaşları tarafından canlandırılabiliyor.
Bu, gerçekten sadece insanları vurmak isteyen TDM’ciler için bir amaç sunmanın güzel bir yolu olmuş. Ancak oynadığımız süre boyunca takımların HVT’lerini koruma için koordine olabildiklerini pek görmedik. Arkadaşlarınızla oynamıyorsanız genelde kendi başınıza kalıyorsunuz. Yine de son dakikada ibreyi sizden yana döndürmek için geç bir HVT öldürme veya kaybetme büyük bir fark yaratıyor elbette. Belki zaman geçtikçe değişir ama şimdilik oyuncuların tam olarak Kill Order’ı kabullendiklerini sanmıyorum. Domination, Kill Confirmed, Hardpoint ve Headquarters gibi modlar; oyuncuların takım oyuncusu olmadan da takım başarısına katkıda bulunabildikleri için popüler modlar olarak kalmaya devam edecek gibi duruyor.
Bu başlatıcıdaki ısrar niye?
Peki Black Ops 6 ile ilgili beğenmediğimiz bir şey yok mu? Var elbette ama kesinlikle oyunla ilgili değil. Activision üç yıldır, konsollardaki kullanıcı deneyimi için hiçbir anlam ifade etmeyen karmakarışık Call of Duty HQ başlatıcısını kullanmaya devam ediyor. Her ne kadar Black Ops 6 daha kolay gezinilebilen bir hal almış olsa da arka planda ne olduğunu bilmediğimiz bir sürü 10 MB’lık eklenti listesinin yüklenmesi bence karışıklık yaratmaktan başka bir işe yaramıyor. Yer kazanmak için hangisine ihtiyacımız olmadığını anlamak pek kolay değil. Activision artık bundan vazgeçip her oyunu ayrı olarak yayınlamaya başlamayı düşünmeli. Biz zaten oyun kütüphanemde her birini yan yana görüyoruz.
Sonuç
Call of Duty Black Ops 6, Modern Warfare 3’ün genişleme ve devam oyunu arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmasının ardından muhteşem bir öze dönüş olmuş. Yeni trende uygun daha hızlı ve tatmin edici çok oyunculu modu ve Call of Duty serisinin belki de şimdiye kadarki en ilgi çekici ve tempolu casusluk gerilim senaryosuyla övgüyü hak ediyor. Tüm modlarda mükemmel vuruş hissiyatı ve bağımlılık yaratan savaş döngüleriyle Black Ops 6, kesinlikle bu konsol neslinin şimdiye kadarki en iyi Call of Duty oyunu. Şanslı Xbox Game Pass oyuncuları zaten bu oyuna ilk günden ücretsiz ulaşabiliyor. Onlar kendileri deneyebilirler. Playstation sahiplerinin ise kesinlikle kaçırmamalarını tavsiye ederim.
85
Yapımcı Activision
Geliştirici Treyarch, Raven Software
Platform Xbox Series S/X, Xbox One, PC, PS5, PS4
Tür FPS
Web www.callofduty.com/blackops6
Kaynak: Chip – https://www.chip.com.tr/haber/call-of-duty-black-ops-6-incelemesi-keske-serinin-tum-oyunlari-boyle-olsa_166578.html