Eğitimde mülakat tartışması sürüyor. Türk Eğitim Sen Başkanı Geylan, “Takdir hakkının kullanıldığı bir mülakat sürecinde adaletin sağlanması mümkün değildir” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen atamalarındaki mülakat ısrarını sürdürürken, eğitim camiası ise mülakata karşı tepkilerine dile getirmeye devam ediyor.
Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi’nin, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabul edilişinin 100. Yılı anısına 27-29 Eylül 2024 tarihlerinde düzenlediği “Türk Asrı ve Türkiye Yüzyılında Milli Eğitim Çalıştayı” Ankara’da gerçekleşti. Burada konuşan Geylan, önemli açıklamalar yaptı. Geylan, öğretmen atamalarında yaşanan adaletsizliklerin sistemin en büyük problemlerinden birisi olduğuna dikkat çekerek, “KPSS puanına göre yapılan sıralamaların mülakatlarda bozulması, öğretmen adayları arasında büyük bir haksızlığa yol açmaktadır. Oysaki eğitimde liyakat esastır ve öğretmenlerimizin hak ettikleri yerlere, hak ettikleri şekilde gelmeleri gerekmektedir” dedi.
Mülakatların Sayın Bakanın İfade Ettiği Gibi Gerçekleşmediği Görüldü
Uzun yıllardan sonra ilk defa öğretmen ataması yapılmadan yeni eğitim-öğretim yılına başlandığını hatırlatan Geylan, MEB’in, 2018’den beri öğretmen atamalarında KPSS puanına mütenasip puanlar vererek, atamaları sorunsuz bir şekilde gerçekleştirdiğini hatırlattı. Geylan, “Ancak yeni Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin ‘Mülakat gibi mülakat yapacağım. Atamaları yüzde 50 mülakat, yüzde 50 KPSS puanına göre gerçekleştireceğiz’ dedi. Hatta Sayın Bakan izahatlarda bulundu. Komisyonlar kuracaklarını, adayların aralarında uzman ve başöğretmenlerimizin de bulunduğu komisyon üyeleri huzurunda seçilen konuya dair bir ders saati yani 45 dakika ders anlatacağını, kamera kaydı alınacağını söyledi. Mülakatlar geldi, çattı. Ancak mülakatların Sayın Bakanın ifade ettiği gibi gerçekleşmediği görüldü. Mülakatlar son dört yılda nasıl yapılıyorsa, aynı şekilde gerçekleşti. Adaylara üç soru yöneltildi, kimisi 10 dakikada, kimisi 15 dakikada soruları cevapladı. Mülakat komisyon üyeleri de puanlama yaptı. Bu puanlamayı yaparken de takdir hakkını kullandı. Biz en başından beri şunu söyledik; takdir hakkının kullanıldığı bir mülakat sürecinde birebir, motomot adaletin sağlanması mümkün değildir” şeklinde konuştu.
Mülakatlarda çatır çatır kul hakkı yendi
Sayın Bakan’ın “Biz inançlı insanlarız. Kul hakkı yenmesine gönlümüz razı gelmez” şeklindeki sözlerini hatırlatan Geylan, “Ama ne yazık ki mülakatlarda çatır çatır kul hakkı yendi. Asla kimseyi itham etmiyoruz, zan altına bırakmıyoruz, komisyon üyeleri torpil yapacak, torpil listeleri havada uçuşacak demiyoruz ama takdir hakkının kullanıldığı bir süreçte adaletin sağlanması bu işin tabiatına aykırıdır. Mülakat komisyonu üyesinin bilgi birikimi, lisans eğitimi, algı kapasitesi hatta o günkü psikolojik durumu dahil üyenin takdir hakkını etkileyen temel unsurlardır. Ve iddia ettik; iki farklı komisyon aynı adayı mülakata alsın vereceği puan aynı olamaz. Bu işin doğası budur’ dedik. Hal böyleyken on binlerce adayın yarıştığı mülakat sürecinde 0,01 puanlık sapmanın dahi sıralamayı yukarı taşıyacağı ya da aşağı çekeceği göz önüne alındığında hak gaspını önlemek mümkün değildir” diye konuştu.
20 bin arkadaşımızdan bir tanesinin kapsam dışı kalması vebaldir
20 ilde mülakat yapıldığını, onlarca komisyon kurulduğunu belirten Geylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimisi adaya KPSS puanını yuvarlayarak mülakat puanı verdi, kimisi artı 5 puan verdi, kimisi artı 8 puan verdi. 20 artı puan veren komisyon üyeleri dahi oldu. Hal böyle olunca, KPSS’de ilk 20 bine girmiş arkadaşlarımızın bir kısmı kapsam dışı kaldı. Geçtiğimiz günlerde bir öğretmen arkadaşımız yanıma geldi. ‘Ben tarih branşındayım. Tarihten 619 kişi alınacak. Benim sıram 618. Hatırlarsanız geçenlerde yanlışlıkla sonuçlar açıklanmıştı. Sonra kapattılar. Buna göre kapsam dışı kalmışım. Çünkü benim komisyonum mülakat puanlarını KPSS puanına eşit şekilde verirken, başka komisyonlar artı puanlar verdiği için 618. sıradan daha gerilere düşerek, atama hakkını kaybettim’ dedi. Şimdi soruyorum: Bu vebalin altından kim kalkacak? 20 bin arkadaşımızdan bir tanesinin kapsam dışı kalması vebaldir, kul hakkı gaspıdır. Ancak şunu da belirtelim, geç kalınmış değildir. Sayın Bakan adaylara KPSS puanına mütenasip mülakat puanı verileceğine dair talimat versin, böylece atama hakkı kazanmış tüm meslektaşlarımız sınıflarıyla bulusun!”
Bütün adaylara KPSS puanına mütenasip mülakat puanı verirseniz, Danıştay kararı atama sonuçlarını etkilemez
Danıştay kararının beklenmesine gerek olmadığını ifade eden Talip Geylan, “Danıştay kararının bekleneceği ifade ediliyor. Danıştay, 6 ay ya da 1 yıl sonra karar verirse ne olacak? 2023 KPSS’ye girmiş, başarılı olmuş 20 bin arkadaşımız göreve başlatılmadı, ne zaman başlayacakları da meçhul. Bu ilk kez oluyor. Sayın Bakana bu vesileyle bir kez daha çağrıda bulunuyoruz: Danıştay kararını beklemenize gerek yok. Bütün adaylara KPSS puanına mütenasip puan verirsiniz, Danıştay kararı ne olursa olsun ister onasın ister iptal etsin atama sonuçlarını etkilemeyecektir. Bu işin başka çıkar yolu yoktur” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Kaynak: Bilim ve Sağlık Haber Ajansı – https://www.bsha.com.tr/mulakatlarda-catir-catir-kul-hakki-yendi/